İnceleme: Duygu Alptekin Gürsu - İçimdeki Lider

Pozitif değişimi tetiklemek için liderlik cevherinizi keşfedin...

Normalde sayfalarımızda hayal dünyalarımızda görmeye alışkın olduğumuz içeriklere daha fazla rastlamamıza rağmen bugün bir istisna yapıp Duygu Alptekin Gürsu kaleminden çıkmış “İçimdeki Lider” başlıklı kitabı inceleyeceğiz. Bu istisnayı yapmamın sebebi ise bütün bir kitabı başından sonuna kadar “Size biraz kitap okumamı ister misiniz?” diye sorup, etrafımdakilere sesli bir şekilde okumuş olmam ve okuduğum tüm kişilerin hangi deneyim seviyesinde oldukları fark etmeksizin kendilerinde bir ortak nokta bulmuş olmaları. Beni asıl etkileyen ise herhangi bir sektörde bulunmayan yada başkalarına liderlik etme ihtiyacı olamayan kişilerin bile kendi hayatlarına liderlik etmek adına ufak dersler çıkartmış olması.

Kitabın bendeki basımı 2019 yılına ait. MediaCat çatısı altında okuyucuları ile buluşan kitabın arkasında ise kalabalık bir kadro bulunmakta. Genel Yayın Yönetmeni olarak Pelin Özkan, Editör olarak Tülin Er, Görsel Yönetmen olarak İlker Kurt, Satış ve Dağıtımda ise Salih Şahin yer almış.

Erkan Kocaoğlu elinden çıkan tasarımda ilk dikkati çeken şey -kitabında adına uygun şekilde- kendi içimizdeki potansiyelin görünenden çok daha büyük olduğunu fark etmemizi öğütleyen bir buz dağı. Kompozisyonda, kitaptan çıkartılabilecek dersler ve lider perspektifinin hayatımıza sağlayabileceği katkı buz dağının görünmeyen kısmı olarak yer almış. Tasarımda kullanılan keskin çizgiler ve kapakta yer verilen “Pozitif değişimi tetiklemek için liderlik cevherinizi keşfedin” cümlesi ise başlığın hissedilen heyecanını biraz daha arttırıyor. Arka kapakta ise bu öğeler aynı şekilde tekrarlanırken, ek olarak birçok üst düzey yöneticinin kitap hakkındaki yorumlarına yer verilmiş. Her ne kadar işlenen konu öznel olarak yorumlanmaya açık olsa da liderliğin genel ilkelerini ve bu konudaki deneyimlerini yazar 205 sayfaya sığdırmayı başarmış.

“Liderlik, kurduğumuz her ilişkide bulunduğumuz her ortamda, kendimiz ve tüm çevremiz için bilinçli biçimde pozitif değişimi tetiklemektir.”

Kitap, başlığından da anlaşılabileceği üzere kişilerin kendi içerisindeki liderlik vasıflarını doğru bir şekilde kullanabilmeleri ya da keşfedebilmeleri için kaleme alınmış. Bu konudaki türkçe kaynaklara bakıldığında fark edilir bir çalışma.

“Kişinin değerlerine sahip çıkması, yaşamında bir bütünlüğün ve tutarlılığın olmasıyla mümkün.”

Kitabın iskeleti; Liderli Nedir?, Kişisel Liderlik, İlişki Liderliği, Takım Liderliği ve Organizasyonel Liderlik ana başlıkları altında sıralanmış otuz üç alt başlıktan oluşmakta. Aktarımda mesajın okuyucuya ulaşmasını sağlamak için ise aşağıdaki öğeler en uygun şekilde yer alıyor.

Ana Metinler: Bu metinler ana başlıklar altında okuyucuya fikri aşılamak, alt başlıklar altında ise detaylı fikri paylaşıp bilgiyi aktarmak için kullanılmış.

Destekleyici Kaynaklar: Okuduğumuz metinlerin içerisin de ya da sayfa altlarında, aktarılan bilgilerin kaynağının şeffaf şekilde paylaşıldığı göze çarpıyor. Bu durum o alt başlık ile ilgili daha derin bir araştırma ya da daha fazla gelişim ihtiyacı hisseden okuyucunun kitabın akışından çıkıp kendisine bir nevi ek görevler oluşturmasında yardımcı oluyor.

Deneyim Kutucukları: Sayfalarda değişik renk tonu ile vurgulanmış bu alanlarda yazar çok uluslu şirketlerden, projelere, çeşitli etnik gruplardan, kendi duygusal deneyimlerine ve daha birçok konuya dair tecrübelerini ve örnekleri birincil ağızdan aktarıyor. Böylece kitabın derlenen bilgilerden oluşmadığını, aynı zamanda bir yaşanmışlığa da sahip olduğunu kolayca anlayabiliyoruz. Bu konseptteki çoğu kitapta bir karakter göremeyiz ama bu kitapta farklı olarak yazar deneyim kutucukları sayesinde yer yer bir ana karakterin sorumluluğunu üstleniyor.

Özlü Sözler: Her bölümün bitişine doğru konu ile ilgili bir alıntı ile ana fikir pekiştirilmiş. Bu sözler okunan metinlerdeki fikrin bir özeti olarak okuyucunun mesajı kavraması için bir yardımcı niteliğinde.

Egzersizler: Bölüm sonlarındaki, okurun edindiği bilgiyi aksiyona dönüştürebilmesi için yapabileceği egzersizler direkt olarak paylaşılmış. Sorulara yer verilerek yazar ve okur arasında bir etkileşim sağlanmış. Bir bilgiyi aldığımızda onu tatbik etmekten uzak kalırsak bu durumun doğal bir sonucu olarak o konudaki pratiğimiz gelişmez. Bu egzersizler sayesinde okuyucu, liderlik alanında sürdürülebilirliği nasıl sağlayabileceği sorusunun cevabını da bulmuş oluyor.

“Lider ancak olduğu yeri bilir ve nereye gitmek istediğini tanımlayabilirse aradaki mesafeyi nasıl kat edeceğini tasarlayabilir.”

Kitabı okurken zaman algımız tamamen günümüzde kalıyor. Çok öznel bir eleştiri yapmamız gerekse sanırım bu olurdu. Özlü sözler her ne kadar liderlik ilkelerinin zamandan bağımsızlığını vurgulasa da tarihi olgulardan yola çıkarak verilen fikir okurun zihninde daha iyi betimlenebilirdi. Ama bunun sebebinin şu an içinde bulunduğumuz şartlara uyum sağlamaya çalışan okurun dikkatini çok da dağıtmamak olduğunu düşünüyorum.

“… önce beden sonra duygular sakinleşir.”

Amacı bilgi aşılamak olan bir kitaba göre kullanılan dil sade. Bu yüzden dikkatiniz dağılmadan metin içerisindeki bilgilere ve mesajlara odaklanabiliyorsunuz.

Kişisel gelişim ve yönetim alanında yazılmış bu kitabın liderlik potansiyelini keşfetmek ve bu konuda kalıcı bir etki yaratmak isteyen herkesin kütüphanesinde kesinlikle yer alması gerekli. Şimdiden iyi okumalar.

Görüşmek Üzere...